"Enter"a basıp içeriğe geçin

Ay: Aralık 2007

Ya gel Yar’im ol Sev Beni. Ya git El ol unut beni.

Zamanın acımasız akışına dur diyemem kelebek misali yaşıyorum. İçim acıyor gözlerim doluyor bulamıyorum Sen’i. Ellerimdeki bu boşluk dolacak cinsden değil. Artık o içindeki “ben” benmiyim acaba? Yoksa ha la aldanışlardamı gönlün. Canımı acıtıyorsun varlığında şimdi diyeceksinki ne bu sözler? Ben yağmurlar altında ıslanırken yere düşen binlerce yağmur tanesini unutup yalnızca beni düşünen bir sevgili hayali kuruyorum. Her gece yaşadığım o nöbetleri bana unutturacak bu hayatta asl olanın Sevgi olduğunu anlatabileceğim birini düşlüyorum. Morglardaki cesetlere imreniyorum!

Topla Dağıt.. Dinsin AĞIT!

Elinde selpak paketleri tir tir titriyor yağmurun altında ve ha la o halde selpak diyede bağırıyor dünyanın en büyük satıcısı gibi.. Neden orda o halde olduğunun farkında bile değil korkarım ki.. Bir selpak alıyorum ufaklıktan ve yoluma devam ediyorum.. Az ilerde dünyaya perde çekmiş bir kardeşim önüne koyduğu küçük tezgahında kalem,çakmak,selpak satıyor bu arkadaşım bağırmıyor çünkü önünde neyin olduğunu bilmiyor.. Ufak bir espiri ile tebessümlerimi hediye ederken bir kalem alıyorum bu kardeşimizden ve o uzun sonu asla gelmeyecek yola devam ediyorum..

Sevildiğimi sanıp budalaca dolanıyorum alemde!

Aslında ilk askerde başladım dostları süzgeçe almaya ve teker teker uçtular ellerimden.. Hani gözden uzak kaldığında gönüldende uzak kalırmışsın ya o hesap çoğu dostumun gönlünde değil gözünde yerim varmış. Korkarım ki en sevdiceğimin bile! Artık yalnızlık, yalnız yaşamak daha doğru geliyor bana. Kimseye güvenmeden yaşamak. Çok nadide çok değerli niteliğinde dostlarımda var elbet gel dediğimde sahiden benimle ölüme gelebilecek dostlarımda var. Onları burdan sevgiyle kucaklıyorum…