Beni çölden çöle atsan
Yine Sen’den umut kesmem
Garipler içine katsan
Yine Sen’den umut kesmem
Ömrümüz besli kafeste
Daima kulağım seste
Can çıkarken son nefeste
Yine Sen’den umut kesmem
Beni çölden çöle atsan
Yine Sen’den umut kesmem
Garipler içine katsan
Yine Sen’den umut kesmem
Ömrümüz besli kafeste
Daima kulağım seste
Can çıkarken son nefeste
Yine Sen’den umut kesmem
Tabip neşter vurma gönül yarama
Kapat üzerini sar gizli kalsın.
Zahmet edip boşa ilaç arama
Fark eden olmasın, dur gizli kalsın…
Bir katre iken bahr-i bî-pâyân olur Allah diyen
Zerre iken hurşîd-i dırahşân olur Allah diyen
Feyz-i envâr-ı ilâhî cezbeder hâl-i dili
Ey hudâvend vâsıl-ı Rahmân olur Allah diyen
Bi mekanım bu cihanda, menzilim durağım orda,
Sultanım taç ile tahtım, Hulle ve Burağ’um orda.
Eyyub’um, bu sabrı buldum, Circis’im bin kezin öldüm,
Ben bu mülke tenha geldim, bütün hazırlığım orda.
Yusuf’um, pazara geldim, Mansur gibi dara geldim,
Aslanım, şikara geldim, velakin yatağım orda.
Bülbül olup öte geldim, dilde menşur tuta geldim,
Burda miskim sata geldim, geyiğim otlağım orda.