Ellerin..
O efsunlu ellerin..
Dokunuşunla Ruh’umu Beden’im den ayıran ellerin..!
Hele hele o eller birde ellerime değince nasıl sızlardı yüreğim..
Zaten bu yürek bir senin ellerine dokununca sızladı…
Birde ellerime senden başka eller değince…!
Mesut ÇELİK
adını yaşını..yerini yurdunu henüz hiç bilmediğim sevgili..Ellerim,benim olmayana ve benim ait olmadığım bi ele değince sızlardı yüreğim..herkesin alın yazısında vardır bi bekleyeni..ve o bekleyişi bilemeden tutunmak o sandığın ellere..tutmak onun sandığın eli..Yani eşim hayat arkadaşım….o en yakışanıysa bu ellere bu kutsal bekleyişte sızlamazmı yürek başka ellerde….
Ellerimiz var,çünkü ellerimiz falcıların elinde okunmak için değil,amalar gibi okumak,ahrazlar gibi konuşmak için var.Ellerimiz bir yüzü tarif etmek için dokunuyor, ellerimiz bir sözü tarif etmek için oynuyor.
Şimdi ben bu elleri ne yapayım?Bulunmasalar saklardım tavan aralarında.Eğer yeryüzündeki bütün elleri bir masanın üzerine koysalar,elini bulabilirdim onların içinden..
Kararma yağmayacaksan,kürek çekme mahkumu olmayacaksan,Sorma, tahammülün yoksa cevaba.Saati kurma durduracaksan!!
Ali Ural’ın kitabından bir kaç cümle. Mesut eller deyince benimde bu aklıma geldi. gecenizin ve gündüzün aydınlık olması dileğiyle…..
Birde ellerime senden başka eller değince…! istemediğin bir ten de buluşmak.. en acısı bu olsa gerek….