Şimdi herşey daha güzel değilmi?
O aynı anda aynı yere bakıp “bir” olmaların hiç bir önemide yoktu nede olsa değilmi? Aynı anda söze başlamaların.. Geceleri beraberce göz yummaların.. Konuşmadan; duruşundan bakışımdan gülüşümden anlamalarının hiç bir önemi yok değil mi.. Şimdi herşey daha güzel değilmi? Herşey daha serbest herşey daha boş.. Çok şeyde istemiyordum oysa.. İşte geldik gidiyoruz dünyası… Ufak bir evim yanımda sen karnımın doyacağı kadar rızık.. İnan o ufak ev öyle güzel dolacaktıki sevgimle kaybolacaktık beraber… O ufak evi senin Nur’un la aydınlatacaktım geceleri.. Çok güzel çok temiz çok saf hayallerim vardı.. Öyle ki daha evlenmememize rağmen sırf saha ihanet olmasın diye ne bir kadın nede bir el değiyordu bu ellere… Ben beraberce Allah’ı severiz diye düşünmüştüm! O ufak evde bitmek bilmeyen sohbetlerimizi sürdürür, geç vakit olduğundada nefesinle söndürürsün ışıkları.. Çok safmışım. Kucak dolusu kırmızı güller le bana kapı açacağın o günler Sukut-u Hayal den öte değilmiş..
Şimdi herşey daha güzel değilmi?
Beraber yazmaya başladığımız bu romanında sonunu yine beraber yazdık..
Aşk romanlarında eninde sonunda aşıklar kavuşurmuş.. Bizim ki biraz değişik oldu..
Şimdi düşünüyorumda dört mevsim yirmi dört saat aşkı yaşadığım insan bana bir yabancı!
Zaten öylede olmalı.. Ne kadar çok uğraştıysamda bu roman bu sonla bitmeye kararlı!
Mesut ÇELİK
yüreğin öyle güzel ki…nedense bu yazın çok etkiledi beni..Özellikle de;” ben beraberce Allah’ı severiz diye düşünmüştüm” cümlesi.Katıksız, yalansız…En sadesiyle ancak böyle güzel anlatabilirdin…
mesut bey yüreğinize sağlık..bunlar bir çok kişinin kuramayacağı hayaller..böyle güzel duyguları olan birine rastladığım için sevindim..