Karadenizi oldum olası severim ne hikmetse… İnternette bol bol fotoğraflarını seyrettiğim bu yer gerçektede rüya gibi hayal gibi bir yermiş. Haftasonu nu Ordu’da Abla (ları) m la geçirdim.
Sevmek diyoruz ya ağızdan çıkıveriyorum seviyorum kelimesi ben orada karşılaştığım sevgi selinden sonra bir daha öyle kolay kolay telaffuz etmem o kelimeyi!
Adeta rüya güzelliğinde geçen 2 günüm masal tadında son buldu… Ordunun o güzel dağları, taşları, ağaçları, suları ve daha nice Hak lütfu… Bir de o güzelliklerin içinde kalbi pırlantadan değerli insanlar la bir olunca o iki gün size iki saniye gibi gelir bir saniye de geçer gider…
Nitekimde öyle oldu..
Canan ablamın gözlerindeki Tebessümü farkedip, Berranın masumiyetinde kaybolamadan, Hacer abla nın daha ne mahiretleri var göremeden, Barış abinin Ordu nun daha ne kadar anlatılacak yeri var dinleyemeden, Ramazan abimizin abi şefkatine doyamadan, Annemizin Babamızın yıllanmış tadını tadamadan o koca iki gün bir saniyede yok oldu ve bitti.
Olsun…
Şunu çok iyi biliyorum ki Allah bana ömür verdiği sürece tekrarı olacak…
Asım ustanın o Muhteşem mekanında Sarımsaklı Menemenini bir daha tadmadan, O esas İnsan suretini tekrar görmeden göç edilmez bu alemden…
Böyle güzellikleri yaşamak bilmem ki kaç kişiye nasip olur bu fanii hayatta?
Yazışımdaki anlatılışda basit bir Ordu gezisi gibi görünen bu ziyaret yaşanıldığında Mucize mahiyeti kazanıyor neredeyse…
Zaten Hacer abla da söylemişti…
Anlatılmaz, yaşanırdı..
Yaşadım gördüm çok şükür…
Bana bu güzelliği yaşatan tüm abi, abla ve kardeş lerime Şükranlarımı sunarım…
Son söz olarak da..
“Koy ama DOKMA” diyorum (:
Anlayan anlıyor vesselam (:
Fotoğraflar : Mesut ÇELİK
Yer : Ordu – Ulubey
Karadenizin en güzel tadı mıhlama dır bi kere…. (:
Bu arada Karadeniz gercekten cok güzel….Ben gitmedim ama anne tarafıma rizeliler var cok sıcak ve seker gibi insanlar….
Rabbim banada nasip eder inş. Fırtına deresine gitmeyi,Ayder yaylasına cıkmayı … =))