"Enter"a basıp içeriğe geçin

Başını eğme ne olur…

Başını eğme ne olur…
Eğer eğersen başını, hani o nur kıvılcım gözlerini dikersen topraklara işte o vakit başıma çöker sema…
Herşey susar.
Gözlerinden düşen her damla akar yüreğime…
Her damla bir kor gibi geçer damarlarımdan…
Ve öğrendiğin bütün sağlık kurallarını alt üst edersin bir anda…

Küçükken Annem söylemişti ne çabuk unutmuşum “yanarsın yanaşma” demişti…
Yanaştım…
Hatta dahada ileri gittim dokundum!
Dokunduğum yerde dondum!
Donduğumla kaldım!
Ağladım…
Mekke dönüşü yolcuların hasret dolu gözyaşlarına katıldım…
Geceyi dinledim…
Herşeyin ortasından çıkmak zorunda değiller biliyorum ama komşunun çocuklarını düşündüm, ne yapayım çıkmıyorlar aklımdan…
Senin gibi işte onlarda…
Masumlar, sessizler ve seviyorlar…

Aah gece…
Pencere önü kara…
Sokak sessiz…
Hayalin geliyor köşeden usulcasına…

Hadi çal kapımı ne olur kırarcasına…

fakir-i bi çare mes’ud

Tek Yorum

  1. nur nur 25 Ekim 2010

    hepsi ayrı ayrı etkiliyor insanı.ellerine yüreğine sağlık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir