"Enter"a basıp içeriğe geçin

Ay: Ekim 2008

Rabbi yessir velâ tuassir Rabbi temmim bi’l-hayr – 2

Gayet gariptirki uzadıkca kısalan bir hayat yaşıyoruz. Günler geçtikce yaşanılması muhtemel günlerin sayısı azalıyor. Her günü dünün tekrarı sayıp yaşayan mahvoluyor, gününü diğerinden ayıramayan kahroluyor…

Küçücük İnsan türlü dertlerle ve olaylarla imtihan olup Asr-ı Saadet için durmadan koşuyor.. Kimileride O Gül bahcelerinden habersiz bu dünya da dikenleri kendilerine gül belliyor…

İnsan çalışan ve çalışmak zorunda olan bir varlıktır.

Helal kazanç için çalışmak ibadettir. Maddi hayatı dengede tutmak müslümanın görevidir. “Ben ahireti kazanacağım” diyerek bu dünyadan el etek çekilemez. Şayet böyle bir niyeti var ise zat-ı kişi nin gece o sıcak pamuk yatağından kalkar abdestini alır başı secdede kalır… Böylece ahirette binler güneş onun için doğacaktır…

“Hekimoglu İsmail” Röportaj Serisi:2

Hocam peki bu konuda gençlere olan tavsiyeniz nedir?
Evvela gençlerin önünde üç tane büyük tehlike var! Biri içki! Diğeri Kumar! Öbürü Fuhuş! Bu üç tehlikeden hangisine düşerse genç mahvolur…! Bunlar zaten günah da bunlar dan birine hangi arkadaşım düştü ise bitti, kayboldu gitti… Onun için bu günkü gençler İçkiden, Kumardan, Fuhuşdan uzak kalacak bu bir… İkincisi Lisan öğrenecek ya da bir sanat öğrenecek ki kimseye muhtaç olmasın.. Bir lisan öğrenmek bi fakülte bitirmek gibidir. İki lisan iki fakülte!
Yani bir genç soracak kendine… Gelecekde dilenmemek için ne yapmalıyım?
Sanat yok.. Lisan yok.. Ne yapacak? Dilenecek! Geçenler de Çengelköy de bir arkadaşımı gördüm okul arkadaşım ha! Dileniyor!