"Enter"a basıp içeriğe geçin

Kategori: Muhabbetle…

Her Şey O’ndan

Dil ne bilir şekeri, şerbeti
Aldığın lezzeti baldan mı sandın
Ne arı, ne de ağaç verir nimeti
Elmayı, narı daldan mı sandın.

Baharı gönderir al gelin gibi
Bir hazine ki görünmez dibi
O Cemildir; cemâl prensibi
Güzeli yeşilden, aldan mı sandın.

Acı

Seneler gelip geçerken, günlerin, saatlerin hatta dakikaların kıymetini bilemedik… Ağladık, güldük, sevindik, üzüldük… Olup biten ne varsa sanki olması gerekmiş gibi hiçe saydık… Yanımda olduğun süre boyunca hep erteledim ne varsa… Yarın dedim, sonra dedim, bakarız dedim. Yarın da olmadı sonra da… Hep kaldı, hep yarım kaldı tüm kalanlar, sendenkalanlar hep içimde bir yara oldu.

Muhabbet Meclisi – 1

Bitmez dediğimiz geceler, doğmaz dediğimiz ne güneşler doğdu… Bir nefes alıp vermeyi yaşamak sanananların yanında kendimizi ifade etmenin verdiği sıkıntıyla geçen günleri saymaktan matematikten soğuduk. Varlık sebebimizi düşünürken yanımızdaki futbol muhabbetlerine maruz kalarak geldiğimiz ama uğramadığımız dünya hakkında pek derin düşüncelere daldık. Hayat denilen meşgalede tam olarak ne yapmamız gerektiğine dair bir fikrimizin olmadığından kah güldük kah ağladık yeri geldi saçmaladık, aslına bakarsan azizim genellikle saçmaladık. Müzik denilen kutsal kitabenin ne demek olduğundan habersiz, gönül kelimesini lügatına almamış kaba saba insanların yaşadığı yerlerde vakti tüketmenin ötesinde pek bir icraatimiz olamadı maalesef.

Elli dirhem fazla geldi ayrılık

Başı sonu belli olmayan, sürekli aradığımız ama bir türlü bulamadığımız, fıtraten yol üzerine olduğumuzu unutup sürekli beslediğimiz, duyguların düşüncelerin hiç sayıldığı bu manasız alemde bir gün daha geçti.

Babam öldü. İlk günler başınız sağolsun diyenlere sağol derken sadece sağ… diyebildiğim sonrasına gözyaşlarımı dizdiğim yangın şimdilerde küllerini bıraktı.