Haddini bilmez kardeşinizden mübarek bir selamı kabul eylerseniz şayet bu muhterem hocamızın anlattıklarından bir nebzede olsa sizlere aktarmaya haddim olmasada serseriliğin verdiği hadsizlikle inşallah gayret edeceğim. Havalar soğudu heryer ıslak… Hamd-u Senalar olsunki bu muhteşem döngü içinde bin bir güzelliği barındırıyor. Merhameti bol Rabbim’e hamd olsunki bizi bütün nankörlüklerimize rağmen affediyor ve nasiplendiriyor. Malum şahısla haberleştik anlaştık. Okumaya Devam…
Hacca gidenleri çoğu zaman cani gönülden pür dikkat dinlerim. Acaba nasıl bir duygu? Acaba ne gördüler orada… Görünenden ötede ne var acaba diyerek Haccın manasına varmak niyetiyle kulaklarımız değil 4 dört yüz kırk dört dahi açsam aradığım cevabı bulamadım şimdiye dek. Aradığım oradaki bir adım ötede olan. Orada yani Peygamber şehrinde mutlaka olması gereken, yürekleri yakan, gözleri kurutan, sözleri bitiren, düşünmediğimiz fakat hissettiğimiz şey… Hiç bir zaman bunu bulamadım anlatılanlarda. Dinlediğim tesbihler, namazlar, tavaflar hep aynıydı. Hatta bazı zamanlar bunları dahi dinleyemeden insanların nasıl hareket ettiklerini dinler olurdum. Okumaya Devam…
Ey dil ey dil niye bu rütbede pür gamsın sen
Gerçi virane isen genc-i mutalsamsın sen
Secde- ferma-yi melek zat-ı mükerremsin sen
Bildiğin gibi değil cümleden akvamsın sen
Ruhsun nefha-i Cibril ile tev’emsin sen
Sırr-ı Hak’sın mesel-i İsi-i Meryemsin sen
Hoşça bak zatına kim zübde-i alemsin sen
Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen Okumaya Devam…