Hakim’sin!
Hakimimsin… Adımımın, soluğumun, suyumun, aşımın Hakim’isin… Çok şükür ki sen varsın… Sana varlığın için şükrediyorum Ya Hakim…
Hakim’sin!
Hak’kı yaradan ve bize tecelli edensin, sen olmasan bu bedbaht bu fani ve faidasız dünyada bi haber insanlar hiç bir şeyin hakimiyeti bilemezler… Sen Hakim’sinki en güzel işler senin tecellin ile oluyor ve en güzel hissiyat senin herşeyin en iyi tarafını bilmenle hissediliyor.
Ya Hakim! Hakimiyetini üzerimize hidayet kıl!
Hakimim ol ya Rab! Açan güzel bin bir lalede senin güzelliğinin ne büyük olduğunu anlat bana!
Hakimim ol ya Rab! Yaptığın güzel işleri ha la görmeyen gözlerime Hakim ol…
Hakim ol ya Rab Yalan söyleyen dillere…
Hakim ol ya Rab Haram gözleyen gözlere…
Hakim ol ya Rab Secde değmemiş başlara…
Hakim ol ya Rab Boşa geçirilen yıllara…
Hakim ol ya Rab Sabrı aşanlara…
Hakim ol ya Rab Kıyameti bilmeyip Kıyam Etmeyenlere…
“Melekler dediler ki; Ya Rab! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiklerinden başka bizim bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz ki Alim ve Hakim olan ancak Sensin.”
Bakara Suresi, ayet 32
Ya Hakim… Senin öğrettiklerinden başka bir şey bilemiyoruz… İlmin en faydalısını ve hayırlısını ihsan eyle bizlere…
Eser-i Hikmet’idir, yer’le gögün bünyadı
Dolu, boş cümle yed-i kudretin icadı.
Emr-i Vech üzre yer eyler gece gündüz hareket
Değişir, tazelenir mevsim-i feyz-i bereket.
Şinasi
[mp3 autostart=”true” repeat=”true”]http://umutrehberi.tasavvufi.com/mestmp3/sazeserleri/hasret.mp3[/mp3]
Yüce Allah Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “…Allah’ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.” (Ankebut 29/45) “Bunlar, iman edenler ve gönülleri Allah’ın zikriyle sükûnete erenlerdir. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” (Ra’d 13/28)
Peygamber Efendimiz de ashabını ve ümmetini kalplerinin her zaman Allah’ı hatırlama ile nurlanması yönünde eğitmiş ve tavsiyelerde bulunmuştur. O bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “…Dikkat edin! İnsan bedeninde öyle bir et parçası vardır ki o iyi olursa bütün beden iyi olur; o kötü olursa bütün beden bozulur: O et parçası kalptir.”
Bunlar ışığında düşünecek olursak kalp iyi ve kötü düşünce ve davranışların yönledirildiği bir kaynaktır. Eğer inanmış kişinin kalbinde Allah’ı hatırlama yönünde bir gevşeklik olursa burada kötü düşünce ve fikirler daha kolay oluşacaktır. Fakat bu kalpte Allah’ı hatırlama kuvvetli ise bu takdirde kötü düşünce ve fikirler dağılacak bu durum da güzel davranışlara sebep olacaktır.
Yukarıdaki ayete (Ankebut 29/45) tekrar bakacak olursak Allah’ı hatırlama ve bunun sebep olduğu davranışlar arasıdaki ilişkiyi sezebiliriz: Allah kendisini anmaktan bahsettikten sonra “Allah YAPTIKLARINIZI bilir.” buyurmaktadır.
Öyle ise esmâu’l hüsnâyı saymak veya ezberlemek bize Allah’ı hatırlatacak, Allah’ı hatırlamak kalbimizi aydınlatacak ve güzelleştirecek, bu güzel kalp güzel davranışlara sebep olacak ve bu güzel davranışlar da Allah’ın izniyle insanın Cennet’e girmesine sebep olacaktır.
amin inşallah….
”Hakim ol ya Rab Haram gözleyen gözlere”
Yazıda en çok bu söz dikkatimi çekti, günümüzde en dikkat etmediğimiz konu bu olsa gerek düşündüm ve hemen aklım şu ayet geldi;
Nur Süresi 30. AYET- Müminlere -yani mümin erkeklere- söyle gözlerini indirsinler; gerek dışarda gerek içerde ve gerekse başkalarının evlerine girip çıkarken otururken kalkarken gözlerini dikmesinler harama bakmaktan ayıp bir şey görmekten sakınsınlar. Sofiyeden Şiblî (k.s.)’ye: ” ne demektir? diye sormuşlar demiş ki: “Baş gözlerini haramlardan kalp gözlerini Allah’tan gayri şeylerden çeksinler.” Irzlarını da korusunlar apış aralarını tamamen koruyup haramdan bakmaktan saklasınlar avretlerini örtüp ırz ve namuslarını korusunlar.
Yüreğine sağlık Mesud’um,
kaleminize yüreğinize sağlık.