Kim Allah yolunda hicret ederse, yeryüzünde gidecek çok yer de bulur, genişlik de. Kim Allah’a ve Peygamberine hicret etmek amacıyla evinden çıkar da sonra kendisine ölüm yetişirse, şüphesiz onun mükafatı Allah’a düşer. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. (Nisâ Suresi / 100)
Gidelim dediğimde akla hep nereye sorusu gelir. Nefsim beni bir saniye bile yalnız bırakmadığından kalk gidelim dediğimde hep nereye diye sorar sonrada nefse yenik düşer bi çare halde yerimde sayarım. Gidelim. Nereye diye sorma. Nisa 100’de bahsedilen yere gidelim. İnanıyorsak gitmeliyiz.
Kalabalıklardan, satıcılardan, bankalardan, faizden, zulumden, kötü sözden, gıybetten, parayla çok munasebetimizin olmadığı, aslımızın varolduğu Nisa 100’e gidelim.
Gidelim. Kalk ne olur bu koskoca İstanbul bize dar. Bize zarar…
Gidelim Allah aşkına. Bir kap yemek bir elbise giyelim. Kalplerdeki Nur ile beslenelim. Tefekkürü bol, tevekkülü sonsuz yere gidelim.
Gidelim bir an önce. Burada ne kadar çok durursak o kadar zor bize. O kadar zulum. Nefes alabileceğimiz bir yere gidelim.
Bir bahçe, bir oda, bir kap yemek, bir elbise… Bir’lerin bol olduğu yere gidelim. 5 çift ayakkabı 10 gömlek olmasın hayatımızda.
Gidelim. Varken dağıtıp yokken şükredelim. Çok malın olmadığı çok kaygılanmadığımız bir yere gidelim.
Gidelim. Gazze’yi, Suriye’yi Küçük Ahmet’i daha çok düşünebileceğimiz bir yere gidelim.
Gidelim Allah Aşkına. Ölüm bize gelmeden biz Ölüme Hicret edelim.
Gidelim. Mükafatımızı Allah’tan bekleyelim.
Muhteşem yazılmış Hicret bu kadar mı güzel anlatılır.