"Enter"a basıp içeriğe geçin

GENÇ

Sen ihtiyarlandıkça, gençliğin iyilikleri olan bâkî meyvelerini elde ettiğin halde, gençliğin zararlarından, taşkınlıklarından kurtulursun. Hem, ihtiyarlıkta daha ziyâde ibâdete muvaffakıyet ve merhamet-i İlâhiyeye daha ziyâde liyâkat kazandığını düşünürsün.(1)

Bil ey nefsim! Şayet ölmez isen ihtiyar olacaksın!

Öyle ise, kurtul bu nefsani ömrü hayattan ki ebedi hayatta muvaffık olasın. Bu bitmez sandığın süslü gençlik senin için ister bir cennet anahtarı ister bir cehennem lavı olacaktır. Sen Nefsini bildiğin sürece ve tövbe istiğfarı dilinden düşürmedikce Rahman olan Azze ve Celle senin feryad-ı cilvelerine “Rabbin sana küsmediki” diyerek cevap edecektir.

İşte ey Genç!

Bu hayat dediğin anlık oluşu anla! Geçmişin elemini ve geleceğin belirsizliğini kafana sığdırmaya çalışıp ömrünü ziyan etme. İşlediğin günahlara tövbe et ve dipsiz kuyulara göm öyle gömki günahlarını sen bile hatırlayama… Günahın Allah ile senin aranda kalsın ki O Gafur Esması ile günahlarını örtsün…

İşte ey Genç!

Bu doyamadığın lezzetli dünyanın belki binlerce kez fazlası olan ve kıyase edilemeyecek kadar daha leziz ve ihtişamlı hal ile donatılmış cennet’i istiyorsan bu geçici dünya aleminde çizgileri geçme… Haram çukurlarında kendini kaybetme. Helal’i bil! Bu çerçevede yaşa ve öl… Öl ki bakii bir hayatın güzelliğine doğru koşasın… Ölüm elbette bir son buluş, yok oluş değil aksine varoluş, ebedi hayatı buluştur.

İşte ey Genç!

İhtiyarlamaktan korktuğun şu güzel günlerinin kıymetini bil… Dönüşü olmayan bu güzel günleri sana bahşeden Rabb’nine secde et, O’na dua et ve Resulullulah’a Selatu Selam et… Et ki Berzah’da seni bekleyen Muhammed (sas) ‘in seni sevenlerinin karşısına yüzün ak çıkasın… Vesselam. 

Mes’ud

http://img35.imageshack.us/img35/9104/mg5243.jpg

[mp3 autostart=”true” repeat=”true”]http://umutrehberi.tasavvufi.com/mestmp3/sazeserleri/serinserviler.mp3[/mp3]

(1) Sözler | Otuz İkinci Söz | 588
Fotoğraf: Mes’ud

2 Yorum

  1. Ayşe... Ayşe... 26 Haziran 2009

    Dedim: Çok yalnızım.

    Dedin: … فَإِنِّي قَرِيبٌ
    Ben ki sana çok yakınım. Bakara-186.

    Dedim: Evet biliyorum sen bana yakınsın ama ben senden uzağım, keşke ben de sana yakın olabilseydim.
    Dedin: وَاذْكُر رَّبَّكَ فِي نَفْسِكَ تَضَرُّعاً وَخِيفَةً وَ دُونَ الْجَهْرِ مِنَ الْقَوْلِ بِالْغُدُوِّ وَالآصَالِ
    Rabbini sabah akşam, yüksek olmayan bir sesle, kendi kendine, ürpertiyle, yalvara yalvara ve için için zikret. Araf-205

    Dedim: Buda senin yardımını ister
    Dedin: أَلَا تُحِبُّونَ أَن يَغْفِرَ اللَّهُ لَكُمْ

    Allah’ın sizi bağışlamasını istemez misiniz? Nur-22

    Dedim: Tabii ki, beni affetmeni çok isterim.

    Dedin: وَاسْتَغْفِرُواْ رَبَّكُمْ ثُمَّ تُوبُواْ إِلَيْهِ

    (Öyleyse)Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O’na tövbe edin. Gerçekten benim rabbim, esirgeyendir, sevendir. Hud-90

    Dedim: Çok günahkârım, bu kadar günahla ben ne yaparım?
    Dedin:أَلَمْ يَعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ هُوَ يَقْبَلُ التَّوْبَةَ عَنْ عِبَادِهِ

    Allah’ın, kullarının tövbesini kabul edeceğini.. ve Allah’ın tövbeyi çok kabul eden ve pek esirgeyen olduğunu hâlâ bilmezler mi? Tevbe-104.

    Dedim: Defalarca tövbe edip tövbemi bozdum, artık yüzüm kalmadı.
    Dedin: اللَّهِ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ (2) غَافِرِ الذَّنبِ وَقَابِلِ التَّوْبِِ

    Allah aziz ve bilendir, o günahları bağışlayan ve kullarının tövbesini kabul edendir. Ğafir-2/3.
    Dedim: Bunca günahım var,hangisinin tövbesini yapayım?!
    Dedin: إِنَّ اللَّهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمِيعًا

    Allah bütün günahları bağışlayandır. Zümer-53.
    Dedim: Yani yine gelsem yine beni bağışlar mısın?
    Dedin: وَ مَن يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ اللّهُ

    Allah’tan başka günahları bağışlayacak olan yoktur. Ali İmran-135.

    Dedim: Ne kadar güzelsin Allah’ım! Bilmiyorum bu sözlerin karşısında niçin böylesine içim içime sığmıyor ve erimeye başlıyorum, seni çok seviyorum.

    Dedin: إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ التَّوَّابِينَ وَ يُحِبُّ الْمُتَطَهِّرِينَ

    Şüphesiz ki Allah tövbe edenleri ve temizlenenleri sever.

    Birden “İlahım ve Rabbim benim senden başka kimim var” dedim.
    Sen de أَلَيْسَ اللَّهُ بِكَافٍ عَبْدَهُ

    “Allah kuluna yetmez mi?” (Zümer-36) dedin.

    Dedim: Sen ki beni bu kadar çok seviyorsun ve bana karşı bu kadar iyisin ben ne yapabilirim?
    Dedin: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اذْكُرُوا اللَّهَ ذِكْرًا كَثِيرًا (41) وَسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَأَصِيلًا (42) هُوَ الَّذِي يُصَلِّي عَلَيْكُمْ وَمَلَائِكَتُهُ لِيُخْرِجَكُم مِّنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ وَكَانَ بِالْمُؤْمِنِينَ رَحِيمًا

    Ey inananlar! Allah’ı çokça zikredin. Ve O’nu sabah-akşam tesbih edin. Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmetini gönderen Odur. Melekleri de size istiğfar eder. Allah, müminlere karşı çok merhametlidir. Ahzap-41/43.

    Kendi kendime dedim ki: Allah’ım seni çok seviyorum.

  2. Ekrem ÇeLik Ekrem ÇeLik 1 Ağustos 2009

    Bu gençlik varya bu gençlik, iyi kullanmaz isek halimiz ilerde çok kötü olucaktır.Ve de bunun hesabını vereceğiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir