Mut’un bir dağ köyünde dostlarla birlikte gezerken yaşlı bir karı kocayı gördüm.. Baktım bir kanepenin üzerinde oturuyorlar. .. iyice yaklaştığımda tezekten yapılmış evlerinin bahçesinde oturdukları kanepenin bir tarafının tamamen kırık oldugunu, kanepenin sağlam tarafına sıkışarak oturduklarını ve sohbet ettiklerini anladım…
Yüzlerinde bir tebessüm vardı..
Kanapenin bir tarafı tamamen kırılmıştı.. .
Evin halinden ve karı kocanın kılık kıyafetinden maddi durumlarının hiç iyi olmadıgı ve yeni bir kanepe alacak güçlerinin olmadıgı hemen anlaşılıyordu…
Selamlaştıktan sonra, ‘Kanepe kırılmış’ dedim… Yaşli adam büyük bir bilgelikle cevap verdi, ‘ Biz de sağlam tarafına oturuyoruz.. . Yetiyor bize..’
Kadın da tamamladı, ‘ He ya yetiyor bize bak ne güzel oturuyoruz’
Sevdigimin elini daha sıkı sıkı tuttum…
Öyle ya,’ Aşk bu kanepe neden kırık, neden yeni bir kanepe almıyoruz’ diye dırdır etmek, şikayet etmek yerine, ‘Kanepenin sağlam tarafını paylaşmak’ değil midir?…
Ve işte ekte yer alan bu fotoğafı büyüterek evimin en görünür yerine astım…
Tahir Ozgur
ya teyze oglu sen bi alemsin valla nereden buluyosun böyle güzel şeyleri eline saglık cokta güzel olmuş valla
her kirilan sey insani birbirine böyle yaklastirsa, herseyimi kirarim o yakinlik ugruna
aman benden uzak nereye yakın olursa olsun romantizm bana göre değil hoş bir yazı ama yok ben almıyım
Güzelde arkadaşım sağlam yere herkes oturur..bence önemli olan beraber kırık yere oturabilmektir birlikte aşk.
gerçekden güzel…önemli olan zor anlarda çiftlerin birbirine sımsıkı sarılmasıdır.seviyosam eğer herşeye katlanmaya çalısırım…
ulen mesut esek anlamıyon mu bızım kız sana asık hemde
sırılsıklam asııııııııııııııık anla uleeeeen
yeter ulen nedir bu kızın çektiği elini çabuk tut palanın teki kapamak üzere ok. yes sör hadi by