"Enter"a basıp içeriğe geçin

Sendenkalan.Net // Senden Kalan Ne Varsa Yazılar

Bir selã ki sanki benim için okunan..

elveda.jpg

Bir selã okunuyor ki bu defa mahallemizin camii sinde sanki yeri göğü yerinden söken kalkın gelin diye haykıran, sanki hiç bitmeyecek gibi sanki bir saniye.. Selã bu elbet birine olmalı… Ama bu defa bu selã başka selã ! Bu selã dedem için okunuyor daha geçen gece ayaklarını okşamaya doyamadığım rahat ettirmek için pervane olurken “bırak canım bırak yavrum” diye elimi kolumu tutan dedem için okunuyor! İNANMAM! İnanamam! İnanamam ya yatıyorsun işte orada öyle cennet kuşu gibi. O sevdiğine en sevdiğine gidiyorsun işte gecelerce namazlarını kıldığın ismi her sözün başına koyduğun sevdiğine gidiyorsun işte dedem. Sen bakma akan bu yaşlarıma ondan gözden akmıyor onlar gönlümden, yüreğimden geliyor. Tutamaz dım ki seni O çağırıyor. O! O istedi dedem seni çünkü dayanamadı senin o güzelliğine o kelamların o sıkıntılara gıh demek Ya Rãb demelerine. “Affet Allah’ım” demelerine dayanadı aldı seni.

Ve ömür anlamadan bitermiş

omurbitermissendenkalannet.jpg

Yaşam nasılda güzel görünüyor’du oysa!
Doğa, insanlar, varlık, eş, dost, akraba… Ne kadar da güzel herşey… Ama hele bir canımız yansın bakalım o zaman görebiliyormuyuz tüm bunları. Evet. Canım yanıyor! Hemde benim bile tahmin edemeyeceğim kadar çok yanıyor içim.. Koca çınar canım Dede’m yavaş yavaş eriyor gözlerimin önünde! Gecenin kör karanlığında sönmesini istemediğin bir mum gibi eriyor gözlerimin önünde. Ve en acısı elden tek, zerre bir şeyin gelmeyişi! Bilmem diğer insanlar bu kadar hassasmı ama ben yanıyorum! Ve o sabırlı, o güzel insanın bu hastalıkda bile, günde acılarından dolayı 1 saat bile uyuyamamasına rağmen ha la dilinde Salavat ların ve Kelime-i Şehadet ler var oluşunu gördükce utanıyorum kendimden.

Sabır.

Az evvel dudaklarımdan dökülen bu sözü sizlerle paylaşmadan edemedim. Sabır için söylediğim bu sözü kulağıma küpe yapıyorum. Sabır altın gibidir. Bozarsan bir kere kazanırsın, saklarsan…

Simit paraları ile cennet…

Gunun son dersinin sonuna gelinmisti. Ogrenciler cikmak icin sabirsizlaniyordu. Defter ve kitaplarini cantalarina koydular. Zil calar calmaz, disari cikmak icin hazirdilar. Yalniz, Ali hazirlanmamisti.Gecikmek icin de elinden geleni yapiyordu.Nihayet zil caldi. Ogrenciler bir anda kapiya yoneldi. Ali, yerinden kalkmadi. Agir agir esyasini topladi. Bir yandan goz ucuyla ogretmenine bakiyor, bir yandan da arkadaslarinin gitmesini bekliyordu.

Ogretmeni, onun bu hâlini fark etti:
– Hayrola Ali, dedi. Eve gitmeyecek misin?

Ali, son arkadasinin da ciktigini gorunce cevap verdi:
– Sizinle konusmak istiyordum ogretmenim.
– Peki, dedi ogretmeni. Ne soyleyeceksin bakalim?