Bir selã okunuyor ki bu defa mahallemizin camii sinde sanki yeri göğü yerinden söken kalkın gelin diye haykıran, sanki hiç bitmeyecek gibi sanki bir saniye.. Selã bu elbet birine olmalı… Ama bu defa bu selã başka selã ! Bu selã dedem için okunuyor daha geçen gece ayaklarını okşamaya doyamadığım rahat ettirmek için pervane olurken “bırak canım bırak yavrum” diye elimi kolumu tutan dedem için okunuyor! İNANMAM! İnanamam! İnanamam ya yatıyorsun işte orada öyle cennet kuşu gibi. O sevdiğine en sevdiğine gidiyorsun işte gecelerce namazlarını kıldığın ismi her sözün başına koyduğun sevdiğine gidiyorsun işte dedem. Sen bakma akan bu yaşlarıma ondan gözden akmıyor onlar gönlümden, yüreğimden geliyor. Tutamaz dım ki seni O çağırıyor. O! O istedi dedem seni çünkü dayanamadı senin o güzelliğine o kelamların o sıkıntılara gıh demek Ya Rãb demelerine. “Affet Allah’ım” demelerine dayanadı aldı seni.
SendenKalan Kalan Ne Varsa